Bugün ders çalışmaktan sıkılınca evde moda dergilerine göz atmaya başladım. Aslında birçok moda dergisini işim gereği okuyup inceliyorum ama moda dergileri iş için olduğu için bana pek zevk vermiyor. Dergiyi karıştırırken yeni yazının konusu olan Yılın Makyaj Trendleri geldi aklıma.
Aslında ben makyajda trend renklerden çok renklerin kişiye yakışıp yakışmadığına karar vermekten yanayım. Geçenlerde arkadaşımın düğününü dekore etmesi için tuttuğu makyözle konuşurken bu konuyu konuştuk. Kişi bu renklerde bu makyajdan memnun kalmalı ve kendini makyajın içinde bulmalıdır. Makyajın yapı taşları olduğuna inandığım makyajda da zamansız trendler var, siyah eyeliner, siyah rimel ve kırmızı ruj. Ama her kırmızı ruj her ten rengine ve her saç rengine yakışmaz belki aynısını bulurum dedim. Deneme yanılma yöntemine başvurmak en iyisidir.
Şimdi kendimden bir örnek vereyim mesela benim saçımın doğal rengi çok koyu kumral. Ama cildim beyaz. Çoğu insan doğal saçımın boyandığını düşünüyor ve siyah beyaz tene yakın kahverengi saçlar makyajımla keskin bir tezat oluşturuyor. Bu çelişki keskin bir tablo sunuyor. Örneğin kışın koyu renkli saçlarıma hem siyah göz makyajı hem de kırmızı ruj sürersem (güneş yanığı olmayan beyazlık), saçımla cildim arasındaki kontrastın yarattığı sadelik makyaja yansır ve mutlak bir makyaj olur. çarpıcı makyaj Bazı insanlar böyle makyaj yapmayı sever ama ben rahat hissetmiyorum. Koyu renk saçlı yoğun bir göz makyajı ve hafif bir ruj ve hatta açık renkli bir dudak balsamı favorimdir, çoğu zaman sahip olduğumdur. Geçtiğimiz yıllarda orijinal saç rengimden sıkıldığım için saçlarımda farklı renkler denedim. Açık kahverengiler, karamel tonları, kumral… Açık tenli olduğum için her saç rengine “sahip” olanlardan olduğumu düşünüyorum. Ama yine de, açık tenli olduğum için açık renk saçlar makyajsız beni biraz solgun ve hastalıklı gösteriyordu. Bu yüzden saç rengimi değiştiriyorum ve aynı zamanda allık kullanmak zorunda hissediyorum. O zamanlar ağır göz makyajından vazgeçmiştim. Hafif bronz allık, rimel, belki hafif bir göz kalemi ve dudak kremi. Birçok kez düğün ve mezuniyet gibi birçok etkinlik yaptım. Bu yıl kahverengi saçlarımdan sıkıldım ve gidip saçlarımı koyu kırmızıya boyadım. Aslında kızıl demek doğru olmayabilir ama güneşte kızıla dönen bu saçlar genellikle koyu kahve (orijinal rengime yakın) görünüyor. Hayatımda hiç kızıl saç kullanmamış biri olarak saç boyama deneyimimi başka bir yazının konusu yapmaya karar verdim 🙂 Kızıl saçlarımla, yapmaya başladığım gibi makyajsız hasta görünme probleminden de kurtuldum. her türlü makyaj. Ama güneşte olmadığım sürece saçlarım çok koyu kahverengi göründüğünden, başta bahsettiğim ağır makyajdan kaçınmam gerektiğini biliyordum. Ayrıca makyaj yapmayı seven biri değilim.
Tüm bunlara dayanarak renklerimi çözmeyi seviyorum, her zaman siyah kalem, göz kalemi ve siyah rimel kullanmayı seviyorum. Allığım ya bronz ya da şeftali (yaz ve kış saç rengime ve cilt tonuma bağlı olarak) Dudaklarımda ya yumuşak pembe-kırmızı bir renk kullanıyorum ya da sadece renk veren bir dudak kremi kullanıyorum Pudra ve fondöten sevmiyorum Gerekmedikçe aydınlatıcı kapatıcı kullanmayın. Aslında, sanırım bu benim makyaj yılım!
Bu yıl opak göz makyajı (genellikle sadece rimel ve kirpiklerin altına gizemli bir kalem, belki ten rengine yakın bir göz farı) ve kiraz dudaklar çok moda. Evet, kırmızı rujun her zaman moda olduğunu biliyorum zaten. Ancak doğallıkla oynayan moda tutkunlarımız, bu yılki renkli kıyafetler için mat ve hatta turuncu rujları seçtiler. Geleneksel eyeliner ile kırmızı ruj, kendinizi yaşlı hissetmenizi sağlar. Ama bu sene dediğim gibi rujun tamamlayıcısı mistik göz makyajı, bu yaz dudakların ön planda olacağının habercisi! (Fotoğraftaki saç rengini de beğendim, o renge de boyasam mı :))
İkinci trend ise zaten yazın ağır göz makyajı yapmamak, dudaklarda hiç makyaj yapmadan, belki de sadece gizemli bir şekilde maskara sürerek iki tonlu doğal bir görünümdü. Dudaktaki iki renk bana sanki ruj sürüp biraz yemişsin gibi bir bakışı hatırlattı ama ruj yiyenler için ne güzel bir gün 🙂 Ruj yemeden bu görünümü yaratmak için önce dudakların kenarlarının çizilmesi gerekiyordu. ve sonra iç taraflara uygun rengin eklenmesi gerekiyordu. İşin püf noktası da ruju parmakla dudaklara dağıtmaktı.
Üçüncü trendimiz ise koyu bordo ruj. Dergide soluk yeşil göz farının koyu bordo rujun güzel bir tamamlayıcısı olacağını yazdı. Böylece renkler çarpışır ve dudaklar yeniden ortaya çıkar. Ayrıca bu makyajın tamamlayıcısı olarak göz altlarına ve göz kapağının iç kısmına siyah kalem sürülerek hafif bir dokunuş yapılabilir ve bordo rengi herkese yakışır hale getirilebilir. Açıkçası bordo ruj fikri hoşuma gitti ama yine de biraz makyajlı gözleri tercih ediyorum. Resmi gördüğünüzde sizin de aynı şeyi düşüneceğinize inanıyorum.
Son trendimiz doğal olmak. Ancak bu doğallık, mat bir bitişin ten rengine yakın ve makyajsız gibi görünen bir rujla sağlanır. Fakat açıklamada rujun dudakların doğal renginden daha çok tercih edilmesi gerekir. Bence modelin dudakları çok açık renkli 🙂 Gözlerde koyu kahve makyajı belli belirsiz doğallığını destekliyor.
Gelelim işin özüne, bu sene doğal olmak moda. Doğayı ön plana çıkaran küçük dokunuşları tercih etmelisiniz. Hayır, doğal değilim, biraz renk isteseniz de kırmızı veya bordo bir ruj sizi bu yıl “trend” yapar 🙂 Benim önerim yaz geldi, hele ki tatildeyseniz ve makyajınız varsa. bronzlaşma fırsatı bence rimel ve nemlendirici kullanabilirsin Dudaklar sadece bronzlaşman için. Yeterli. Bu yazın trendi doğal olduğu için istediğimiz kadar doğal gidebiliriz!
Yazan & Kolaj: Sinem Çomarlı
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]