İşte ablamın doğum günü için yaptığım 8 kişilik harika bir pasta… Ben çikolatalı pandispanya, sade pastacı kreması ve bolca muz kullandım. Hafif ve lezzetli bir pasta oldu. Uluslararası Kadınlar günü kutlu olsun…
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sizlere “dünya kadınlarını” daha yakından tanıyabileceğiniz bambaşka bir çalışma sunmak istiyorum. Taksim Mephisto’da kısa bir süreliğine %50 indirimde olduğunu öğrenince kafanıza dalarak aldım kitabı 🙂
Bana göre içeriği kadar fotoğraflarıyla da belgesel tadında başyapıt niteliğinde, hemcinslerimizin Dünya’daki dünyasının kapılarını aralayan bir kitap. Yazar TUĞBA BENLİ ÖZENÇ, Radikal Gazetesi’ndeki köşesinde bu kitabın içeriğini güzelce anlatmış ve sunmuştur. Ve Dediki;
Resimlerdeki kadınlık
National Geographic fotoğrafçıları tarafından görsel olarak desteklenen Women’s Customs, önemli metinler ve çeşitli yazarlardan alıntılarla dünyadaki kadınların “durumdan eyalete” belgelenmesini sağlıyor.
Türkiye’den görüntü. Beyaz yemende başları öne eğik tabutun başında ağlıyorlar. Kimi ayakta, kimi oturuyor. Belki de ölümün tektanrıcılığında ortak bir yas için kendilerine fazla dar gelen küçük bir odada beraberdirler. Her şey açık. Kadınların bu dünyada pek çok ortak noktası var. Ama bana öyle geliyor ki çoğunlukla öldükten sonra ayrılıyorlar. Tarihsel zaman ve mekanın bir tür kaçınılmazlığı. Hiç şüphe yok ki bu bağlılık değişen, dönüşen, direnen, kıran, yenileyen, yenileyen ve kabullenen bir süreçten oluşmaktadır. Bu sürecin en çok kadınları ezip, dövmesi, bedel ödemesi ve hatta öldürmesi hep an meselesiydi. “… kültürel olarak yerleşik ve beklenen davranış kalıplarını” (s. 17) ifade etmek bile, yani bu alışkanlıklar yüreğimize ağır bir taş yerleştiriyor. Kadın öldürme geleneğini kökleştirmek için. Çünkü cinayet ve gelenek her zaman yan yanadır. Belki de bu yüzden kadınlar yasta birleşiyor. Bu anlamda Anne, Kız, Bacı, Gelin: Kadının Gelenekleri’nde imgeye yer verilmesi tesadüf değildir. Tıpkı diğer sayfalardaki onlarca fotoğraf gibi. Ama tabii ki bu meşru ön yargıyla alışkanlıkları sırtımıza atmak da mümkün değil, değişimi reddetmek ve toplumun/toplumun kültürel yapılarını homojen kabul etmek de mümkün değil.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]