Her toplumun kendine has gelenek ve görenekleri vardır. Toplumu bir arada tutan bu gelenekler toplumumuzda da önemli bir rol oynamaktadır. Bu geleneklerin derinden hissedildiği, toplumda dayanışma ve yardımlaşmanın ön plana çıkarıldığı Ramazan; Aynı zamanda insanların daha hoşgörülü olduğu bir aydır. Ramazan ayı denilince akla sıcacık gözleme, hurma, gulak, davul eşliğinde söylenen maniler ve daha birçok gelenek gelir. Bu geleneklerin tarihini hiç merak ettiniz mi? Bu yazımızda sizler için klasik ramazan geleneklerinin kısa bir tarihçesini derledik. İşte her yıl bizleri heyecanlandıran bu geleneklerin doğum hikayeleri:
Ramazan Davulcusu: Geceleri sahurda sokaklarda dolaşan, davul çalan ve mani söyleyen davulcu, Osmanlı döneminden kalma bir gelenektir. O dönemde çalar saatlerin veya akıllı telefonların olmaması, bir ramazan davulcusunun gerekliliğini ortaya koyuyor. Bugün sadece geçmişi çağrıştıran bu gelenek bazı belediyelerde gürültü kirliliğine neden olduğu gerekçesiyle yasaklanmıştır.
Ramazan Pidesi: Ramazan ayının bir diğer vazgeçilmezi olan böreğin adı Yunanca “pide” kelimesinden gelmektedir. Eskiden ramazan ekmeği osmanlı’dan kalma bir gelenek olan özel fırıncılar tarafından yapılırdı, öyle ki bunun için Kastamonu’dan ustalar gelirdi. Bugün uğrunda uzun kuyruklarda beklediğimiz pide üretimi eskiden herkese nasip olmuyordu. O zamanlar ramazan ayına özel olarak üretilen beta, şu anda da bu özelliğini koruyor ve ne yazık ki on bir ay bekletiyor bizi.
Evde denemek isteyenler ramazan tarifine buradan ulaşabilirler.
Hurma: Hurmanın vücuda sayısız faydası vardır. Özellikle oruç sırasında tüketilen hurma kan şekerini dengeler, yorgunluğu azaltır ve hazmı kolaylaştırır. Hurma, Kuran’da adı geçen birkaç gıdadan biridir. Bu nedenle kutsal kabul ediliyor ve birçok faydası ile kahvaltı sofralarını süslemeye devam ediyor.
Güllaç: Gönüllere taht kuran Güllaç’ın tarihi MS 15. yüzyıla kadar uzanıyor. O zamanlar mısır nişastasından yapılan yufka önce kurutulur sonra süt ve şekere bulanarak yenirdi. Güllaç, hafif olması nedeniyle sarayda da çok sevilen bir tatlıydı. Bu nedenle özellikle Ramazan ayında bugün tercih edilmektedir.
Evde denemek isteyenler Güllaç tarifine buradan ulaşabilirler.
Husaf: Kurutulmuş meyvelerden yapılan ve halk tarafından tatlılığı ile beğenilen hoşaf, Osmanlı saray mutfağında da önemli bir yer tutar. Helvanahan’da tatlıların yapıldığı bir hoşafhane bile vardı. Günümüzde su ve şeker ihtiyacını karşıladığı için Ramazan ayında yaygın olarak tüketilmektedir.
Evde denemek isteyenler komposto tarifine buradan ulaşabilirler.
Yazar: Büşra Cengiz
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]