“Ne dersem, nereden başlasam, sığınağım aslında mutfak…” diyerek başladığım gibi dördüncü yılımı tamamladım. Her şey bir rüya gibi…
Bana blog yazmaya başladığımda 4 yıl sonra bu noktaya geleceğimi söyleselerdi, hadi derdim (çok açık!).
“Bu kadın kim? Ne yapıyorsun ya da ne yapıyorsun?” Merak edenler için kısaca da olsa hikayemi anlatmamın uygun olacağını düşünüyorum…
Evlenene kadar mutfakla işim yoktu, yemek benim için hafif bir salata ve kızarmış ekmekten ibaretti (sanırım o yüzden bu kadar zayıflamıştım :). Evlendikten sonra birçok kadın gibi ben de ilk kez mutfakla tanıştım, taze fasulye yaparken duyduğum heyecanı dün gibi hatırlıyorum :).
Evimden çok uzakta çalıştığım için eve geldiğimde çok geç olacak. Bu nedenle neredeyse bütün akşamı mutfakta yemek yaparak, bulaşık yıkayarak geçirmeye başladım, tüm hobilerim kaybolmaya başladı ve kendime bile zaman bulamıyordum. Saklamak için aldığım bir yemek kitabındaki tarifler işe yaramayınca sinirlendim ve internete girdim. Bu benim blog ile ilk karşılaşmam…
Sonra karım bana yaptığım şeyi neden beğendiğini ve benim yaşadıklarımı yaşayan insanlarla neden paylaşmadığımı sorduğunda, kabul ettim. Kolay yolu seçip “zaten işim var, nefes alacak vaktim yok” diyerek bir kaçış yolu bulabilirdim belki ama savaşçı ve inatçı yapımız sayesinde neden olmasın dedim.
Sevmediğim bir işte tam zamanlı çalışırken yazmaya başladığım bloga bağlanmam uzun sürmedi. O kadar ki tarif yazmak için gece yarısına kadar çalıştım ve sabah işe gideceğimden çok daha erken kalkıp fotoğraf çekmeye başladım.
Birinin bloguma yorum yazdığını gördüğümde sevinçten yerimden sıçradığımı hatırlıyorum. Daha sonra blogum için fotoğrafçılık ve yemek pişirme eğitimi aldım, zorunluluktan değil, okuyucularıma ve kendime daha kaliteli içerik sağlamak için. Tüm tariflerimi denedim ve tek tek yayınladım, bu yüzden kimsenin zamanının ve emeğinin boşa gitmesini istemiyorum.
Başladığımda bana yol gösterecek kimse yoktu… Tarifler.net.tr her yaşla birlikte biraz daha büyüdü, yeşerdi, gelişti. Bu yıl başlattığımız en iyi hizmetimiz yemek blog sistemi oldu. Siz blogumun ziyaretçileri, ilk kez blog açtığınız andaki heyecanı yaşayabilirsiniz ve bu sevinci birlikte paylaşabilirsiniz ve artık tamamen dekore ederek kendi yemek blogunuzu ücretsiz açabilirsiniz düşüncesiyle bu hizmete başladık. kendi tasarımınıza ve kendi zevkinize göre. Siz de açın blogunuzu, birlikte öğrenelim ve paylaşalım…
Sığınağım 4 yaşına geldiğinde artık sevmediği bir işi yapıyor diye mutsuz ve tedirgin olan bir kadın olmayacağım. Şu anda olmak istediğim yerdeyim, tam zamanlı olarak mutfağımdayım. Blogum sayesinde hayatımdaki en özel yerde, yani mutfağımdasınız.
Tek okulum olan ChefSchool benim için tamamen yeni ve inanılmaz bir şey, bir blogcu olarak başlayıp böyle bir değişiklik yapmak sihir gibi…
Öncelikle bu yolda yalnız kalmadığınız ve desteğinizi esirgemediğiniz için, beni her zaman ayakta tutan biricik eşime, okulu eğlenceli hale getiren hocalarıma ve sınıf arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum 🙂
Umarım uzun yıllar birlikte oluruz…
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]